Çok güzel hayallerle , bembeyaz gelinlik ve damatlıklarla , düğünlerle , derneklerle kuruluyor evlilikler. Ancak bir çoğu hüsranla sonuçlanıyor. Aile içi yaşanılan huzursuzluklar ve boşanmalar giderek artıyor. Özellikle de evliliklerinin daha ilk yıllarında boşananlara baktığımızda , ‘ Şiddetli Geçimsizlik ‘ denilip geçiliyor.
Elbette gerek eğitim, gerek iş, gerekse sosyal ortamda yüzlerce kişi ile tesadüf eseri tanışıyor, içlerinden sadece bir tanesine ilgi duyup, bir ömür boyu geçireceğiniz kişi ile evlilik kararı alıyorsunuz.
Ancak bu önemli kararı vermeden önce , doğru eş seçiminde bulunduğunuza inanıyor musunuz? Çünkü vereceğiniz bu önemli karar;
-Bundan sonraki hayatınızın kiminle geçeceğini,
-Sizi bekleyen yeni sorumlukları veya sorunları,
-Duygusal, sosyal , cinsel yaşamınızın doyumunu,
-Çocuğunuzun nasıl bir anne ve baba ile büyüyeceğini
-En önemlisi de kiminle yaşlanacağınızı belirleyecek
Eş seçimi tesadüflere bırakılacak , rastgele bir süreç değildir. Tüm bu nedenlerle toplumun temel direği olan ailenin ilk adımıdır evlilik. Öyle tesadüflere bırakılacak bir kurum değildir; aşkla, sevgiyle, bilinçle atılmalıdır bu temeller.
İlk önce kişilik özelliklerinizi, evlilikten beklentilerinizi , eşinizden ne isteyip istemediğinizi fark etmeli ve kendinizi iyi tanımalısınız. Daha sonra karşınızdaki kişiyi tanımak için adım atmalısınız. Birbirinizi tanımak için en az 6 aylık bir süreye ihtiyacınız olacaktır.
Eş Seçerken Şunları Kendinize Sorun!
Kendimi evlenmeye hazır hissediyor muyum?
Evliliğin getirdiği sorumlukları üstlenmeye hazır mıyım?
Aşkla, severek ve isteyerek mi evleniyorum yoksa sırf ailemden veya yaşadığım sorunlardan kaçmak için sığınacak bir liman olarak mı görüyorum?
Ona karşı sevgi ve saygı besliyor muyum?
Fiziksel ve cinsel yeterince çekici buluyor muyum?
Fikirlerine saygı duyuyor muyum?
Onu “ben “ olmaya zorlamadan, boğmadan kendisi olma özgürlüğünü tanıyabilecek miyim ?
Duygu ve düşüncelerimi ona açık ve net bir şekilde ifade edebiliyor muyum?
Evliliğimizde oluşabilecek problemlerle başa çıkabileceğime inanıyor muyum?
Ailesi ve geçmişi hakkında yeterince bilgim var mı?
Aile yapımızın, örf ve adetlerimizin, dini inançlarımızın olası farklılıklarını biliyor muyum? Bu farklılıkların doğurabileceği problemlere ve çözümlerine hazır mıyım?
Yetiştireceğim evladıma anne babalık yapabilme potansiyeline sahip miyim?
Bu soruların en az yarısına “evet” dediyseniz evlenmeye hazır olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Aşk Her Şeyi Halleder mi?
Evlendikten sonra eş seçiminden dolayı pişmanlık duyan bireylerin genellikle;
• Acele ve ani evlilik kararı almaları
• Evlenememe korkusuyla fazla düşünmeden hareket etmeleri
• Birbirini yeterince tanımadan evlenmeleri
• Evliliğin sorumluluklarını taşıyabilecek kadar olgun olmamaları
•Evlenmeden önce eşlerinde var olan problemleri görmezden gelmeleri
• Eşlerinde veya ilişkilerinde var olan problemleri “ nasıl olsa ben düzeltirim” diyerek evlilik sonrasına ertelemeleri
• Eşlerden birinin risk taşıyan bazı davranışlar (zararlı madde kullanımı, şiddet eğilimi vb.) içinde bulunması
• Eşlerden birinin ruh sağlığının bozuk olması
• Eşin ailesiyle anlaşamamaları
• Aşkın her türlü problemi halletmeye yeterli olduğuna inandıkları görülmüştür.