Eylül 3, 2016

Hamilelikte görülen psikolojik sorunlar

Doğum öncesi ve sonrası oluşan kaygılarla nasıl başa çıkılır? Bu süreçlerde eşlere ne gibi görevler düşer? Gebelikte oluşan fiziksel değişimle nasıl baş edilir?

Hamilelik süresince en sık rastlanan psikolojik problemlerin başında annelerde bebeğe ve doğuma ilişkin korku ve kaygıların yer almaktadır. Tüm anne adaylarının “Bebek sağlıklı olacak mı? Doğum nasıl olacak? Sıkıntı yaşayacak mıyım?” gibi kaygıları olabiliyor.

Doğum ve doğum sonrasına hazırlık sürecinin önemlidir. Doğumun ne olduğunu, hamilelik sürecinin nasıl bir süreç olduğunu, doğumda ve sonrasında anne adayını nelerin beklediğini bilmenin, anne adaylarının tüm gebelik sürecine hazır olmasına ve bu süreci çok daha rahat atlatmasına yardımcı olacaktır.

Hamileliğin farklı dönemlerinde psikoloji;

Genelde ilk 3 ay değişim olmamaktadır. Bunun nedeninin bebeğin hareketlerinin hissedilmemesiidir. Hamileliğin 2. evresiyle beraber, yani hareketler başladığı zamandan itibaren annelik hissi daha fazla hissedilmeye başlıyor. Anneler artık içimde bir can var ve büyüyor diye düşünmeye başlıyor. Son aylarda ise doğum ve artık kavuşayım gibi özlemler daha ağırlık kazanıyor.

Hamilelikte depresyon nedir, neden görülür?

Gebelik süresinde oluşan depresyon genelde gebeliğe ve çocuk sahibi olmaya hazır olmamakla ilişkilidir. Anneliğe hazır olmamak, kilo alacağım kaygısını taşımak, vücudunun ve hayatının değişeceğinden kaygı duymak gibi etkenler vardır. Ebeveynlerin birbiriyle olan ilişkisinin ve eşin anneye ne kadar destek olduğu da önemlidir. Eş destekleyici ve pozitif olmalı. Mümkün olduğunca destekleyici ve pozitif cümleler kurmalı. En önemlisi bütün yükü anneye bırakmadığını, kendisinin yanında olduğunu hissettirmeli. İletişimi hep bu dille kurmalı. Çocuğun dünyaya gelmesi sürecine birlikte hazırlanılması gerekir. Ancak bebeği bir taraf mı istedi veya herhangi bir şey kullandı mı gibi sorular ve sorunlar da depresyon oluşturabilecek faktörler. Ancak genelde de bu tarz depresyon durumlarının daha çok doğrum sonrası ortaya çıktığını görülmektedir.

Çeşitli sebeplerden ötürü ortaya çıkan korku, gerginlik, ağrı, kaygı gibi hislere ek olarak, gebelik süresince oluşan ağrı çemberi diye bir durumun ortaya çıkışı da strese sebep oluyor.

Genelde 2 temel kaygı oluyor; doğumun kendisi ve bebeğin sağlığıyla ilgili kaygılar. Yakınındaki birinin doğumunu bilmiyorsa ya da kendisinin ilk doğumu ise doğum nedir bilmediği için etrafından duyduğu hikayelerden bildiği kadarıyla doğumla ilgili bir senaryo oluşuyor annenin kafasında. Bu hikayeler de genelde anneden, teyzeden, komşudan, çevreden duyulan negatif hikayeler oluyor. Anne adaylarına en önemli tavsiye, bunlara kulaklarını tıkamaları. Hiç kimsenin doğumu bir başkasınınkine benzemez.

Doğum öncesi kaygı nasıl giderilir?

Doğum öncesi kaygının öncelikle doğumun gerçekten ne olduğunu bilerek giderilebilir. Doğum bir hastalık değil; tam tersi doğum kadınların yüzyıllardır yaptığı bir eylem ve kadının vücudu doğum için programlanmış durumda. Rahim, pelvis ve o bölgedeki bütün kas sistemi bunun için hazır ve programlanmış. Bu doğal bir süreç. Anne adaylarının da bunun farkında olmaları ve doğumun gerçekten ne olduğunu bilmeleri, kaygılarının geçmesinde çok önemli bir role sahip.

 

Hamilelik depresyonu nasıl atlatılır?

Bizim toplumumuzda ne yazık ki ihtiyaç belirtmekten biraz imtina ediyoruz. Örneğin anne adayları ‘Benim şu anda kafamı dinlemeye ihtiyacım var’, ‘Kendimle kalmaya ihtiyacım var’, ya da ‘Yanımda olmana ihtiyacım var’ diyebilmeli. Bir şeyler onu çok bunaltıyorsa o ortamdan çıkabilmeli, insanlar çok üstüne geldiğinde insanları susturup ‘bunları dinlemek istemiyorum’ diyebilmeli. ‘Ne zaman doğuracaksın, ne oldu, bebek nasıl’ gibi çok soru soran insanlar da depresyona yol açabilir. Anne adayı sakince ‘lütfen daha az soru sorun’ diyebilmeli”.

Tüm bu soruların cevaplarıyla ilgili anne adayları bilgilenmeli ve doğuma hazırlanmalı. Anne adaylarının doktor nasıl olsa doğurtacak diye düşünmemesi gerekiyor. Bilinçli olarak hem doğum hem de sonrası için kendi hazırlıklarını yapmalı. Gebelik ve doğum sonrası süreçle ilgili anne adayları bilinçlendikçe gebelik süresince yaşadıkları depresyonun azalmaktadır.

Bebek eve geldiğinde evde kimin olacağını bile düşünmeleri ve hazır olmaları gerekiyor. Apar topar doğuma gidip de dönüşe dair hazırlığınızın olmaması bile kaygı artırıcı bir unsur. Çünkü hazır değilsiniz, eve elinizde bir bebekle geliyorsunuz ve ne yapacağınızı bilmiyorsunuz.

Gebelik sürecini doğuma hazırlık olarak kullanmak gerekiyor. Tabii hazırlıktan kasıt sadece bebeğin mobilyasını, çarşafını almak değil; bebeğe hem duygusal hem zihinsel olarak hazırlanmaktan bahsediyorum. Bebek gelince ebeveynleri nelerin beklediğini, doğumda kendilerini nelerin beklediğini, doğumu en güzel ve en sorunsuz nasıl atlatabileceğini öğrenip bunlara hazırlık yapmaları gerekiyor. Bilgilenmeden kastım yeterli ve doğru bilgi edinme… Her kulaktan dolma bilgiye ve internetteki her sayfadaki bilgiye de aldanmamaları gerekiyor. Unutmayın ki her zaman uzmanlara danışmanın bu süreçte çok önemli bir rolü var. Çünkü bilgilenme ve doğuma hazırlanma konusunda uzmanlar anneleri nasıl hazırlamaları gerektiği konusunda en doğru yönlendirecek kişiler.

 

 

Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü Adına Profesyonel Danışmanlık Hizmeti

(Yüz-yüze veya Online Randevu) Alabilirsiniz.

psikolojik-danisma-ogrenci-danismanligi-randevual1-gaziantep

Share

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir